Neden sevilmiyorum? Gibi bir sorunun takdir edersiniz ki birçok cevabı vardır, Bu soruyu soranların, Bu yazıyı okuyunca aklından geçen şeyler de eminim farklıdır, Her neyse böyle felsefi düşüncelere derinlemesine dalmak yerine, size birkaç adımda bu negatif düşünce ve olumsuzluk duygusunun temeline inmek istiyorum.
Şimdi bu konuyu kaleme alan birçok yazar “Sevilmediğinizi düşünüyorsunuz” “Aslında seviliyorsunuz” “Bu sizin düşünceniz” “İlkin kendinizi sevin” gibi avutucu, saçma sözler ve cümleler sarf etse de, Ben bu yazıyı okuyan herkesin bu samimiyetsiz, Bu yapmacık cümlelerden hiçbir teselli ummadığını gayet iyi biliyorum. Eğer ortada böyle bir gerçek varsa ve bu bizim kuruntularımızdan ibaret değilse elbette onunla yüzleşebileceğiz, Eğer sevilmediğini düşünüyorsan ve sebebin kendin olacağını düşünecek kadar ince düşünceli biriysen haklı olabilirsin hemen kendinle ilgili bazı şeylere odaklan.
Birinci sebep : Belki de benden kaynaklanıyordur.
Kalabalık bir caddeden geçiyorsunuz, Bir işyerine denk geldiğinizi düşünün ve o işyerinin vitrini gerçekten cezbedici ve ihtişamlı, Bu görüntü beyninize size içeri girmeniz için sinyaller yollar ve çoğu zaman girersiniz, Bazen zaten ihtiyacınız olan bir şeyi bulabilmek umuduyla, Bazen de hiçbir sebep yokken sadece görüntüsü güzel geldiği için. Evet artık içerdesiniz ama etrafınıza şöyle bir bakındınız, Sizi oyalamaya yarayacak birkaç şey daha ve az sonra oradan çıkıp gidiyorsunuz. Bu anlattıklarımla ne mi anlatmak istiyorum? Bütün özelliklerinizi bir anda sergilerseniz o an için mükemmel vakit geçirilecek biri olabilirsiniz, Ama uzun vadeli bir ilişki için sıradan biri olacaksınız ve insanlar sıradan olan şeyleri sevmezler. Sıradan olmayın ve sizinle görüşen kişiye kendinizi sevdirmek için aceleci davranmayın, Keşfedilmemiş o kadar özelliğiniz olsun ki, Size karşı nadiren de olsa enteresan duygular hissettirmelisiniz.
İkinci sebep : Güç
Biraz konuyu açmak gerekirse imaj, duruş, fiziki özellikler, düşünme yapısı, maddi olanaklar ve refleksler gibi birçok özelliği bu grubun altında toplayabiliriz. Güçlü insanlar sevilir ama bu demek olmuyor ki sadece parasal anlamda veya fiziki anlamda bir güçten bahsediyoruz. Kişiden kişiye değişiklik gösteren ama nihayetinde herkesin farklı şekillerde de olsa istediği o şey GÜÇ. Kimi için alakasız gibi görünse de aslında en önemli faktörlerin baş sıralarında geliyor. Farkında mısınız? Bir şey alırken alım gücünden veya bir zorluğa dayanırken dayanma gücünden bahsederiz. Bu şekilde düşündüğünüzde çabuk pes eden biri, Asla pes etmeyen birine göre daha az sevilir, Bir espriyi kaldıramayan biri, Espriyi kaldırabilecek gücü olan birine göre daha az sevilir ve hatta daha az sempati duyulur.
Üçüncü sebep : Kelimelerin Gücü
Dünya üzerinde yaşayan bazı insanlar çevresindekilerin ona karşı ne düşündüğünü önemser, Bazıları da umursamaz ve yaşamına devam eder. Ama önemseyen ve umursamayan insan için de söylenen bir kelime aynı etkiyi uyandırır. Ağzınızdan çıkan kelimeler ve bunlarla oluşan cümleler etrafınıza negatif bir enerji göndermemeli. Bunun yerine olumlu pozitif bir enerji göndermeli bunu başardığınız dünyada günün sonunda yatağınızda gözünüzü huzurla kapatacağınızdan emin olun. Çağımızın en büyük hastalıklarından biri “övülme isteği”, Hastalık diyorum çünkü bazı insanlar bu olmadan yaşayamaz hale geliyor, Bazıları için se de güzel bir his uyandıran, birkaç güzel kelime. Ama her iki durumda da mutluluk veren bir şey, O yüzden sevdiğiniz insanlara ve hatta sizi sevmesini istediğiniz insanlara “Mükemmeldi”, “Sen neleri başardın, Bunu da başaracaksın”, “Çok iyi refleks gösterdin”, “Beni etkiledin” gibi sözler bolca miktarda pozitif enerji saçar etrafa ve karşınızdaki kişinin sizin yanınızda huzurlu hissetmesini sağlar.
Bu yazıda Sevilmemenizin veya Sevilmediğinizi düşünmenizin sebepleri ve çözümleri konusunda birkaç altın kuraldan bahsettim. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, Şimdilik bu kadar.
